6 Aralık 2016 Salı
8 Kasım 2016 Salı
21 Eylül 2016 Çarşamba
Kent Rehberi: SAFRANBOLU
Karabük iline bağlı Müze Kent Safranbolu Batı Karadeniz bölgesinde yer alan kesinlikle gidip görülmesi gereken tarihi yerlerden bir tanesi. Biz gezimizi Bolu üzerinden gerçekleştirdik ve iki şehir arası yaklaşık 150 kilometre. Bayram tatiline denk geldiğinden midir bilinmez aşırı bir kalabalığı vardı, çoğunluk İstanbul ve Ankara'dan gelen yerli turistler ama bunun yanı sıra azımsanmayacak kadar Asya'dan gelen yabancı turistler de vardı. Bu yerin laneti Ankara - İstanbul arasında olması sanırım. Safranbolu Ankara'dan 230, İstanbul'dan ise 410 kilometre uzakta kalıyor. Otogardan mimarisi ile ön plana çıkan eski Safranbolu'ya giden araçlar da bulunuyor.
Mimarisine geldiğimizde ise Safranbolu Evleri, yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünü çok iyi yansıtıyor. Burada evler birbirine yakın, sokaklar dar ve arnavut kaldırımlı. En önemli özelliği ise hangi evden bakılırsa bakılsın manzaranın kapanmaması; evlerin yakın plan cepheleri kör, uzak plan cepheleri açık ve birbirlerini izleyecek konumda bulunuyor. Çarşısı ise safran lokumlarının,kolonyalarının, hediyelik eşyaların, yöreye ait kültürel parçaların satıldığı, yine dar ve arnavut kaldırımlı küçük cıvıl cıvıl bir yer. Tatmanız gereken yiyecekler listesinde de safranbolu simidi bulunuyor.. Safranbolu simidi ekmek tadında bir simit. Susamsız. Sıcakken hatur hutur gidiyor. Bunu kesinlikle tavsiye ediyorum :)
Yakınlarda geziye devam edeceğimiz Tokatlı Kanyonu bulunuyor. Safranbolu turizmine katkıda bulunmak amacıyla Tokatlı Kanyonu üzerinde yerden 80 metre yükseklikte Kristal Teras (cam seyir terası) yapılmış. Kanyon girişinde 3 Lira vererek giriş yaptığınızda sizi nehir boyunca yapacağınız şahane bir yürüyüş yolu bekliyor. Biz yine fazla kalabalığa kaldığımızdan burada çok fazla vakit geçiremedik. Terası oluşturan camın da çok şeffaf olmaması beklentimizin altında kalsa da kanyon manzarası ve havası ile tertemiz bir yer.
Safranbolu'nun farklı yüzlerini görmek; anlatılandan, bahsedilenden çok daha fazlasını yaşama imkanı bulduk Safranbolu'da . Bir kez daha uzaktan görüleni değil; yanına gidip izlemenin, yaşamanın ve tanık olmanın ne derece önemli olduğunu hissettim. Gitmeden düşüncelerimde Eskişehir Odunpazarı canlansa da Safranbolu geniş bir alana yayılması, tarihini en eski, yalın ve gerçekliğiyle aktarmasıyla günübirlik de olsa mutlaka gidilip görülmesi gereken bir ilçe.
sellin
31 Temmuz 2016 Pazar
2 Temmuz 2016 Cumartesi
17 Haziran 2016 Cuma
31 Mayıs 2016 Salı
20 Mayıs 2016 Cuma
17 Mayıs 2016 Salı
Sanat Sözlüğü: MİES VAN DER ROHE
1912’de Hollanda’ya giden Mies, 1914-18 arasında I. Dünya Savaşı’na katılmış, savaş sonrası yeniden Berlin’e dönmüştür. Burada 1921’de Gestaltung adlı derginin kurucularından biri olmuş, Kasım Grubu adlı çağdaş sanatçılar topluluğuna katılmış, ve 1925’e kadar bu grubun mimarlık sergilerini yönetmiştir.1930’da Dessau’daki Bauhaus’un yöneticiliğine getirilmiş ancak Nazi Partisi’nin baskılarıyla okulu 1932’de Berlin’e taşımış, ertesi yıl da kapatmak zorunda kalmıştır.
1944'te o zamana kadar yapılmış en minimalist evi (Farnsworth House, Chicago) tasarlamıştır. Ev, tamamıyla camdan yapılmış, 8 ayak üzerinde duran, bölümlere ayrılmış tek bir odadan oluşmaktadır.
1962'de Neue Nationalgalerie'nin tasarımını yapması istendiğinde kariyerinin doruk noktasına gelmiştir. Fakat, galerinin açılışını göremeden 17 Ağustos 1969'da yaşamını yitirmiştir.
sellin
13 Mayıs 2016 Cuma
28 Nisan 2016 Perşembe
Deneme
Uzun zamandır yapmak istediğim portfolyo tasarımım üzerine çalıştım biraz. İlk deneme olarak ortaya bu çıkmış oldu. Farklı tasarımlarla devamını getireceğim. Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkürler :)
sellin
31 Mart 2016 Perşembe
ZAHA HADİD
Zaha Hadid 66 (1950-2016) yaşında hayata gözlerini yumdu.
Zaha Hadid'in Architects'in internet sitesinde,
Zaha Hadid'in hafta başından beri bronşit sebebiyle rahatsız olduğu, Miami'de tedavi gördüğü hastanede kalp krizi sebebiyle, sabahın erken saatlerinde (ABD saatiyle), vefat ettiği resmi olarak duyuruldu.
KAYNAKÇA: http://www.arkitera.com/haber/26684/zaha-hadid-vefat-etti
Mimarlık dünyasına girdiğim ilk günden beri çalışmalarını yakından incelediğim, mimari proje derslerinde esin kaynağı, yol gösterici olarak gördüğüm Zaha Hadid'in bu haberini okudum bugün. Yaptığı her iş bir ikondu, bir fenomendi. Ortaya çıkaracağı işlerden mahrum kaldığımızı bilmek üzücü. Çağımızın gelecekte hatırlanacak ender isimlerinden birisi olduğunu düşünüyorum. Ruhu şad olsun..
sellin
sellin
16 Şubat 2016 Salı
Sanat Sözlüğü: BRÜTALİZM
Brütalizm, 1950 yıllarının başlarında ortaya
çıkan modern bir mimarlık akımıdır ve bu akımda esas olan betondur.
Sıvaya, boyaya yer vermemek, betonun ham halini hatta kalıp izlerini görmek ve
mekanı ona uygun bir şekilde tasarlamak önemli olandır.
İlk kez İkinci Dünya Savaşı sonrasında
Avrupa’da ortaya çıktığını görüyoruz. Tabii bunda savaş yüzünden tahrip olan
şehirler ve tamamen ortadan kalkan binaların yarattığı boşlukların ve bu
şehirleri yeniden inşa etme gerekliliğinin bir payı olduğu kesin. Karşıtları
tarafından genellikle soğuk ve ruhsuz olmakla suçlanan brütalist binalar,
mimari tarihinin bağlamı içinde bakıldığında o zamanın sosyal ve siyasi
vaziyetinin bir yansıması ve doğal sonucu olarak da değerlendirilebilir.
Fransız mimarı Le Corbusier 1947-1952 arasında Marsilya'da yaptığı Konut Birimi'nde donatılı betonu kalıptan çıktığı gibi bırakarak kullanmış, bunu da beton brüt(kaba beton) yani üstü örtülmemiş, görülebilen, çıplak beton diye adlandırmıştır. Brütalizm sözcüğünün ilk kullanıldığı ülke olan İngiltere'de de A. ve P. Smithson'lar 1954'te sınırlı olanaklarla yaptıkları Hunstanton Okulu'nda donatı borularını, kablolarını açık bırakmışlardır. ABD'de ise Louis Kahn 1952-1954 arasında yaptığı Yale Üniversitesi sanat merkezinde yapı gereçlerini üstlerini örtmeden kullanmış, donatıları açıktan geçirmiştir. Her ne
kadar 1980’li yıllara gelindiğinde brütalist akımın sonu gelmiş olsa da, modern
mimari dahilinde bu akımın küçük çaplı bir yeniden doğuş yaşadığını da söylemek
gerekiyor.
Brütalizmde rasyonel formların irrasyonel
düzen kurgusu söz konusudur. Eğrisel ve kırık formlar söz konusu değildir. Brütalizm için dışavurumculuk da denilebilir ancak ekspresyonizmdeki gibi
ifadenin dışa vurumu değil, malzeme, fonksiyon ya da strüktürün dışa vurumu söz
konusudur. Tasarlamada "kimliği bileşenleri ile belirtme" felsefesi
esastır.
Bu akımın temel inşaat malzemesi beton olsa
da, benzer şekilde soğuk ve ham bir görüntü veren açıkta bırakılmış tuğlanın
kullanıldığı brütalizm örneklerine rastlamak da mümkün. Brütalizmin
modern bir varyantı olarak akla gelen ilk ve en etkileyici örneklerden
biri Renzo Piano ile Richard Rogers’ın eseri olan Centre Georges Pompidou.
Mimarlar burada, çelik ve cam gibi malzemeyi tamamen çıplak bırakarak,
binanın tamamına modern ve brütal bir güzellik katmayı başarmışlar.
Brütalizm destekçileri olduğu kadar karşıtları
da çok olan bir mimari akım. Bir brütalizm destekçisinin toplumsal tutkuları
körükleyip mimari alanın estetiğini yeniden tamamlayan abidevi bir proje olarak
gördüğü bir binayı, bu akıma eleştirel yaklaşan başka bir kişi içine
girilmeyecek kadar canavarca görünen ve genellikle terk edilmeye bırakılan bir
beton yığını olarak görebilir.
Kaynakça:
Arkitera - http://www.arkitera.com/etiket/13818/brutalizm
İki iç mimar - http://www.ikiicmimar.com/brutalizm/
Homify - https://www.homify.com.tr/yeni_fikirler/7497/bruetalist-mimari
15 Şubat 2016 Pazartesi
Mimari Tasarım: Konut
Bu dönem Mimari Tasarım 4 kapsamında çalışacağımız KONUT projesi için çalışmalarımız başladı. Dönem boyunca üzerinde duracağımız projelerimiz için ilk adım olan araştırma kısmında örnek konutları, Türkiye'de ve dünyadaki diğer tüm konut projelerini inceliyoruz. Senaryolarımız çevresinde gelişecek olan konut projemizde form kadar fonksiyon da önemli olduğundan "iyi bir konut projesi nasıl olmalı" sorusu da iyi bir şekilde cevaplanmalı.
İlerleyen günlerde bu soruyu ayrıntılı bir şekilde irdeleyeceğim.
İlerleyen günlerde bu soruyu ayrıntılı bir şekilde irdeleyeceğim.
30 Ocak 2016 Cumartesi
Yeni Dönem..
Merhabalar!
Uzun zamandır düşündüğüm ve yapmayı çok istediğim, planladığım blogumu sonunda hayata geçiriyorum. Mimari Tasarım dersi kapsamında yapmış olduğumuz projeleri aşamalı olarak burada paylaşmayı düşünüyorum. Onun yanında tabii ki kendi çapımda yapmış olduğum araştırmaları ve yazılarımı da yine blogumda paylaşacağım. Bol projeli, maketli, yazılı, haberli güzel bir mimari blog olması dileği ile…
Sellin
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)